
Doğa ve atmosferimizde her gün farklı yenilikler ve şekillerde durumlar söz konusu olmaktadır. Hayatımızda bazen çok sade bazen de çok güzel şekillerde oluşan bulutlar istisnasız en özel yapılardan biridir. Bu yazımızda bulutlar nasıl oluşuyor ve bulutun farklı renklerde olmasını detaylı birer açıklama ile sizlere sunacağız.
Gökyüzüne baktığımızda çoğunlukla beyaz, gri ya da siyah renginde düzensiz şekiller görürüz. Biz bunlara bulut demekteyiz. Bulutlar kısaca toz tanesinden küçük su taneciklerinden ve buz kristali (çapı: 0,01 kadar boyutta) dediğimiz parçacıklarından oluşmaktadır. Yeryüzünde buharlaşan sular gökyüzüne doğru yükselir. Hava yukarı çıkıldıkça soğuduğundan ve soğuk hava su buharını sıcak havaya göre daha az taşıdığından su buharı buralarda bir topluluk oluşturarak bulutları oluşturur. Bazen bu su buharının yanında eğer hava normale göre daha soğuk ise buz kristalleri ile de oluşabilmektedirler. Burada denizlerdeki, göllerdeki, akarsu veya okyanuslarımızdaki sular sıvı halden gaz haline dönüşümü esastır. Bulut doygun hale geldiğinde ise yağmur ve kar şeklinde sıvı veya katı hallerde yeryüzüne düşmektedir. Bu duruma ise “su döngüsü” adı verilmektedir.
Bizleri renkleriyle çoğu zaman büyüleyerek ve bazen de normal beyaz rengiyle alışmış olduğumuz bulutların basit birer açıklaması var. Bulutun çoğunlukla beyaz olmasının nedeni güneşten gelen ışınların beyaz renkte olmasından kaynaklanmaktadır. Bu beyaz ışınlar su damlacıkları sayesinde bulutun içinde dağılarak bulutu beyaz bir renge bürümektedir. Bulutların üstüne çıktığınız zaman bulutun üstünün alt kısmına oranla daha beyaz olduğunu göreceksiniz.
Gri renk bulutun kenar kısımlarında ve tabanlarında görülmektedir. Güneşten gelen ışınlar su damlacıkları sayesinde dağılarak kenarlara ve tabanlara gönderilirken bulutun en üst tabakasından daha az koyu renkte olmasından kaynaklanmaktadır. Bunun nedeni ise ışık su damlacıkları sayesinde kırılarak tam anlamıyla tabana veya kenar kısımlara ışığı taşıyamamaktadır. Aynı durum yağmur buutlarında veya siyaha yakın bulutlarda da görülmektedir. Doygun hale gelmiş bulut içinde milyarlarca su damlacığı bulundurduğu için ışığı taşıyamamakta ve bulutun koyu renkte olmasına sebep olmaktadır.
Güneşten gelen ışınlar veya normal ışıklar farklı dalga boylarına ve elektromanyetik spektruma sahiptir. Bunlar uzun radyo dalgaları, X veya gama ışınları ve birçok türü içermektedir. Genel adı ise “spektrum” olarak anılmaktadır. Eğer bu ışınların tüm renklerini görmek istiyorsak gökkuşağına bakmamız yeterlidir. Çünkü bir gökkuşağı oluştuğunda renklerin bütün spektrumlarını görmüş olmaktayız. En kısa dalga boyuna sahip olan mavi ışık 400 nm, en uzun dalga boyuna sahip kırmızı ışık 700 nm uzunluğundadır. Buradan da anlayacağımız üzere diğer renk ve dalga boyları da bu aralıkta olmaktadır.
Bulutun kırmızı, turuncu veya pembe renk olması yukarıdaki durumdan kaynaklanmaktadır. Güneş batarken veya doğarken görülen bir durum olduğu için ve güneş ışınları atmosferde uzunca bir yol kat eder ve mavi ışık bükülerek veya dağılarak kırmızı ya da diğer renklerin geçişine izin vermektedir. Bu sayede de bulutların kırmızı turuncu ya da pembe renkte olmasını sağlayarak hafızamızda güzel günlerin anılarını canlandırmakta veya yaratmaktadır.