Kitabın Türü: Edebiyat, Roman

“İnsan denen şey, anılarını yakıt olarak kullanıp yaşamını sürdürüyor olamaz mı acaba?”

Herkese merhaba, bir haftalık aradan sonra tekrar sizinleyim. Bu hafta önce kendim sonra da sizler için Japonların günümüzde en çok okunan yazarlarından biri olan Haruki Murakami’nin Karanlıktan Sonra isimli kitabını okudum.

Kitabın konusu, bir gecede Mari’nin başına gelenler ve ablası Eri’nin odasındaki ilginç olaylar. Genel olarak bahsetmem gerekirse; kitabın karakterleri kendilerini anlatıp birbirlerini dinliyor. Bu dinleme olayında ya yeni bir şeyler keşfediyorlar ya da bunu hayal edip bunun üzerine konuşuyorlar. Sabahlara kadar konuşuyorlar. Kendilerinden bir şikayetçiler, bir memnunlar ya da kendilerini bir şekilde anlamaya çalışıyorlar. Bu yaptıkları eylemlerde birbirlerine ayna görevi görüyorlar. Kitap ilerledikçe bir yandan da Tokyo’nun farklı semtlerine, o semtlerde yaşayan karakterlerin başından geçen olaylara götürüyor Murakami bizi. Sorduğu soruların hiçbirisine yanıt vermezken aslında soru sormadığını fark ediyorsunuz. Bence kitapta tam olarak anlatılmak istenen şey, zamanın öylece akıp gitmesi ve bizim yalnızca birer izleyici olmamız. Bu arada bu karanlık durumu sanıyorum ki aydınlıktaki karanlıktan kaçmak ya da uzaklaşmak. Çünkü kitapta karakterin aydınlığı bulabilme ihtimalini aklına getirmeden vakit geçirmesine tanıklık ediyoruz.

Kitabın üslubu oldukça akıcı ve sade idi. Ama biraz dikkat dağıtıcılığı vardı. Neden diye soracak olursanız şundan dolayı, satır aralarında markette ya da restoranda çalan şarkılar, bahsedilen filmler var ve insan merak edip bakıyor. Ben de biraz meraklı bir insan olduğumdan dolayı tek tek hepsine baktım açıkçası. Hatta size birkaç tane örnek de yazayım belki kitabı okumadan önce bakmak istersiniz. “Percy Faith-Go Away Little Girl, Curtis Fuller Quintet-Five Spot After Dark, Soony Rollins-Sonnymoon For Two…” vs. daha çok var ama hepsini yazmam olmaz şimdi.

Daha fazla uzatmadan küçük bir alıntı ile bitireyim: “Sıradan görünen kişiler, en tehlikeli olanlardır.”

İyi okumalar diliyorum, okur kalın.