BREXIT: THE UNCIVIL WAR

KATEGORİ: DRAM / TARİHİ DRAM

YÖNETMEN: Toby Haynes

OYUNCULAR: Benedict Cumberbatch, Jeremy Corbyn, Richard Goulding, Rory Kinnear, Liz White, Kyle Soller, John Heffernan, Lee Boardman

ÖZET

Brexit İngiltere’nin Avrupa birliğinden ayrılmasını nitelendirmek amacıyla ortaya çıkmış bir kavramdır. Brexit düşüncesi son 10 yıldır İngiltere politikasında önemli bir polemik haline gelmiştir. Bir tarafta ayrılmanın ülke çıkarlarına olduğunu savunanlar ve diğer tarafta Avrupa üyesi olmanın daha iyi olduğunu düşünenler. Bu kapsamda da filmde aslında gerçek hayatta uyarlanmış sayılabilecek bir olay anlatılmaktadır, ama filme heyecan katmak adına bazı olaylar, durumlar ve karakterler abartıya kaçılmış olabilmektedir. Hikayemiz aslında bu olayı gerçekleşmesinin mimarı olarak ana karakterimiz Dominic (Benedict Cumberbatch) etrafında ilerlemektedir. Zeki bir veri analisti olan Dom Brexit düşüncesini savunan bir adamdır. Bir gün bu politik ayrımda kampanyayı yürütme görevi teklif edildiğinde amacına ulaşmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır.

İNCELEME

İngiltere aslında Avrupa Birliğinin temelini oluşturan ülkelerden biridir. Bu bütün dünyada bilinen bir gerçek, ancak tarihte güçlü ve karar merceği olan İngiltere’nin Avrupa Birliğinde her geçen gün güç kaybı nedeniyle Avrupa’ya üye olmanın ülkeye çeşitli yönlerden zarar verildiği düşüncesi oluşmuştur. Bu sebeple de İngiltere Brexit adı verilen bir önerme ile 2019 da referanduma gitmiş ve 1 Ocak 2020 itibariyle Avrupa Birliğinden ayrılmıştır. Bu filmde bu süreçte etkili olan olayları, kişileri ve yaklaşımları ele alan bir yapımdır.

Ana karakterimiz Dom bir veri analisti ve proje danışmanıdır. Bir gün Brexit’i savunan güçlü yatırımcılar ve politikacıların kendisine sunduğu teklifle İngiltere’yi Avrupa Birliğinden ayıracak projeyi hazırlamakla görevlendirilir. Bu süreçte derin araştırmalar ve beyin fırtınaları sonucu 2 mesele üzerine yoğunlaşarak bir propaganda hazırlar. Bu propaganda mali kaynakların harcanıyor olması ve mülteci sorunudur. Diğer tarafta Avrupa Birliğinde kalmayı savunanlar onları engellemek adına çalışmalar yürütmektedir. Ancak bu süreçte Dom kimsenin fark etmediği farklı yollar bulur. Bu düşünce ayrımında Dom’un danışmanlık yaptığı isimse Boris Johnson’dir.

Film aslında hikayesi bakımından merak uyandırıyor ancak izlerken siyasi ve verilere dayalı filmleri sevmeyen bir izleyiciyseniz sıkıcı gelmesi muhtemeldir. Film çoğunlukla verilerin incelenmesi, siyasi birtakım oyunlar ve gerektiğinde gizli işler yürütülerek belli bir düşüncede galibiyeti amaçlayan bir grup siyasetçi, analist ve danışman grubu ile ilerlemektedir. İzlediğimiz bu filmde İngiliz politika dünyasını anlamak ve özellikle de Türkiye’ye karşı İngilizlerin bakış açısını görmek bariz bir şekilde mümkün. Filmi izleyecek olan herkese iyi seyirler dileriz…

GÖZLEM VE ELEŞTİRİ

Gözlem ve eleştiri kısmını oluşturmak aslında izlediğimiz filmde saklı kalan düşünceleri, sahneler ile ilgili fikirlerimi yazabilmek bu şekilde anlık film hakkındaki düşüncelerimi unutmadan yorumlayabilmek adına başladığım bir kısım. Bu kısımda spoiler olacağı uyarılıyor. Bu kısmı okuyacak olan okurlarımız filmi izledikten sonra okursa ya da film izlediğiniz bir filmse okumanızı tavsiye ederim.

Brexit kavramı üzerine derinlemesine durulmamıştı. Bu filmde hikâyenin akışında konu ele alınmaktaydı. Ancak filmi izlerken bu düşüncenin tam olarak kim tarafından ortaya çıktığı belli olmamaktadır. Amacı belli olan bu ayrılmada ülkenin nasıl bir çıkar içerisinde olacağına da yeterince değinilmediğini düşünüyorum. Filmi izlerken senaryoda ortaya konmuş en can sıkıcı şeyin mültecilere karşı görüştü. Çünkü Avrupa’da özellikle de İngiltere’de en büyük mülteci grubu olarak Türkiye olarak görülmektedir. Oysa Türkiye’de gerçekleşen göçler çoğunlukla beyin göçü olmaktadır.

Ancak filmi kaleme alınırken Türklerin ucuz işçilik nedeniyle ülkede yaşayan vatandaşların istihdam hakkını ellerinden aldıklarını ve ülkeye yük oldukları düşüncesi üzerine ilerlenmiş. Hikâye kurgusunun gerçek olaylar üzerine ilerlediğini de bildiğim için İngiliz toplumunun bizlere karşı bu düşüncede olması ve Türkiye’yi kesin bir kanaatle Avrupa Birliğinde istemiyor oluşları beni biraz üzdü.

Bunun dışında konunun yalnızca Brexit üzerinde ilerlenmesi ve hikâyenin bu olaydan bağımsız hiçbir ek unsur barındırmaması, bana filmin senaryosunu yüzeysel bıraktıkları düşüncesini uyandırdı. Filmde en etkileyici gelen sahnelerse sosyal medya reklamları üzerinden alınan etkileşimle düşüncelerin ve yönelimlerin sınıflandırılabiliyor olması ve bu sayede taraflarına çekilebilecek seçmenleri kolaylıkla bu yöntemle ikna edebileceklerini fark etmeleri oldukça etkileyici geldi. Umarım sizlerde izlediğiniz bu filmde düşüncelerimi beğenmişsinizdir. Film hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak belirtirseniz çok seviniriz 😊

Yorum bırakın