Günümüzün en temel ihtiyacı var olan nüfus artışları nedeniyle tarımsal üretimdir. Çünkü gıda ihtiyacı her geçen gün artış göstermektedir. Bu artış dolayısı ile talebi karşılayacak miktarda üretim yapmak üzere birçok uluslararası alanda çalışmalar yürütülmektedir. Dolaylı olarak ise yeterli gelmeyen tarımsal üretim nedeniyle gıdaların genetikleri ile oynanarak bilimsel çalışmalar ile miktarlarını arttırmaya yönelik deneylerin günümüzde yapıldığı bilinmektedir. Ancak bu durum var olan doğal yaşam şartlarını olumsuz etkilemektedir. Üstelik çeşitli etkenler nedeniyle çevre ve iklimin değişimi de direkt olarak tarım sektörünü, üretimi etkilemektedir.

Geçmişten günümüze belli bir iklim şartına göre her ülkede ve bölgede o bölgeye uygun bitkilerin ve besin gruplarının tarımsal üretimi yapılmaktadır. Özellikle de bu anlamda 4 mevsimi yaşayan Türkiye’de, verimli topraklarında olması nedeniyle birçok tarım ürünü kolaylıkla yetişebilmekteydi. Ancak ortaya çıkan iklim değişikliği sorunu nedeniyle yazın ortaya çıkan kuraklıklar, kışın ortaya çıkan mevsim normalinin üstünde yağışlar ya da ortaya çıkan sel gibi afetler nedeniyle tarım sektörü büyük bir zarar görmüştür.  

Tarımda Sürdürülebilirlik

Tarımda sürdürülebilir olabilmek, sürekli olarak eldeki mamulün üretim hacmini genişletmek adına olabildiğince çalışmalar yürütülmelidir. Elbette bunun için sürdürülebilir tarım adına tedbirli bir üretim durumu şarttır. İklim şartlarının değişkenliği göz önünde bulundurularak, üretimi olabildiğince her türlü zorlu koşula uygun şekilde gerçekleştirmek. İstenen miktarda üretimin ve verimli bir hasadın olabilmesi için gereklidir. Üstelik dünyada yeni yeni ortaya çıkan tarım yöntemlerinden bazılarının ülkemiz şartlarına uyguladığımızda hem daha yüksek verim hem de daha iyi bir üretim söz konusu olabilir. Elbette bunun olabilmesi için tarım ve hayvancılık sektöründe çalışan insanların belli bir eğitim ve ortak çalışma sürecinden geçmeleri gerekmektedir.

İklimin Tarıma ve Ekonomiye Etkisi

İklim krizlerinin arttığı günler her geçen gün artmaktadır. Bu sebeple ticari zararlar, zirai üretim yetersizlikleri de direkt olarak ekonomiyi etkileyebilmektedir. Ülkemizde var olan üretim her ne kadar ülkemize yetecek seviyede olabilecek olsa da ticari kazanç amacıyla topraklarımızda üretilmiş en kaliteli ürünler uluslararası ticaret alanların büyük şirketler tarafından satılmaktadır. Vatandaş ise bu durum karşısında üretilmiş en kaliteli ürünlerden ziyade 2. Kalitede kalmış meyve ve sebzelerden yararlanabilmektedir.

Ancak iklim şartlarını göz önüne alınıp, üzerine düşünülerek planlı üretimin yapıldığı bir durumda, herkes için kaliteli bir üretim söz konusu olabilecektir. Ürünlerin organik ve sağlıklı olması için özellikle çalışmaların yürütülmesi ise toplumun sağlığı ve ticaretin verimliliği açısından büyük önem kazanacaktır. Tarım sektöründe ortaya çıkmış olan tek sefer ekilebilen tohumlar, ilaçlama ürünleri ve kimyasal gübrelerde uzaklaşarak olabildiğince doğal bir üretim şarttır.

Türkiye’de İklim Değişikliği ve Tarım İçin Ne Yapılabilir?

Türkiye’de var olan iklim değişikliği sorunu elbette kısa sürede çözüme ulaşamaz. Bunun sebebi var olan çevreye zararları unsurların olabildiğince azaltılması gerekmektedir. Ancak her iki durumda da iklim değişikliği ve tarım için uygulanabilecek bazı yöntemler bulunmaktadır. Bu yöntemlerden birkaçı şu şekilde sıralanabilir;

• Enerji üretiminde yenilenebilir ve doğal enerjiye yönelerek çevreye zararlı fosil yakıttan doğan enerji üretimi azaltılabilir.
• Tarım sektöründe ilaç ve gübrelerden ortaya çıkan kimyasal üretim sonlandırılabilir
• Tarım, enerji, endüstri vb. sektörlerde yapılan çalışmalar çevreyi korumaya yönelik önlemler ve verimliliği arttırmaya yönelik uygulamalarla geliştirilebilir.
• Planlı üretim, takipli ve destekli bir tarımsal çalışma ile hasatlarda elde edilen mahsullerin arttırılması mümkün olabilir.
• Devletin bu tür çalışmalara ve üretim temelli çalışmalar yürüten tarım, endüstri vb. sektör işçilerine teşvik ve hibe çalışması yapması bu sektörün kalkınabilmesi için etkili olabilir.
• Uluslararası alanlarda ortak paydada buluşulması ve bu alanda gelişim gösterirken global yeniliklerden faydalanılabilir.