
Vatandaşlık sahibi olmak bir ülkede yaşayan bireyler için oldukça önemlidir. Her ülke kendi sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlarına özel ayrıcalıklar sağlamaktadır. Özellikle de gelişmiş ülkelerde vatandaşlığınızın olması demek, ziyaretçiler, turistler ve mültecilere nazaran çok daha geniş ayrıcalıklara sahip olmak demektir. Her ne kadar bu durum Türkiye’de bu kadar fark yaratmıyor olsa da bir ülkenin vatandaşı olmak önemli bir ayrıcalıktır.
Vatandaşlık çoğunlukla bireylerin belli bir ülkenin sınırları içerisinde doğması ile alınmaktadır. Elbette bu kişinin tercihi olmadığı için doğduğunuz ülkenin vatandaşlığını alma konusunda seçim şansımız olmaz. Vatandaşlığa sahip olan insanlar o ülkede istediği süre boyunca kalabilir. Ülkeden sınır dışı edilmesi durumu eğer ağır bir suç işlenmezse mümkün değildir. Ülkenin vatandaşlığına sahip olmak, devlet kurumlarının vatandaşlara tanıdığı tüm fırsatların sorunsuz bir şekilde kullanılabilmesi demektir. Bu kurumların sağladığı imkanlar ise, sağlık, eğitim, iş imkanları vb. şekillerde çeşitlendirilebilir.

Hangi ülkede olursanız olun, vatandaşlığına sahip değilseniz burada belli bir oturma süresine sahip olursunuz. Ancak vatandaşlığa sahip insanların oturma süreleri gibi bir durum söz konusu değildir. Bu sebeple çoğu ülkede yaşayan insanların ilk amacı o ülkeye sonradan geldiyse vatandaşlık almaya çalışmalarıdır. Böylece istedikleri süre kalmaları mümkün hale gelecektir. Özellikle de beyin göçü yapan, yurtdışında iş ve eğitim imkanı sağlamış insanların bu tip sorunlarla zamanla karşılaşma durumları söz konusu olabilmektedir.
Yurtdışında Vatandaşlık Nasıl Alınır?

Özellikle de günümüzde sıkça sorulan sorulardan biri de yurtdışında vatandaşlık nasıl alınır sorusudur. Türkiye sınırları içerisinde yaşantısından memnun olmayan, çifte vatandaşlık isteyen ve ülkeyi terk etmek isteyen insanlar başka bir ülkeye gittiklerinde oturma izni sorunları, işsiz kalma riski ya da sınır dışı edilme olasılıklarına karşı vatandaşlık alma isteği içerisinde olmaktadır. Vatandaşlık alabilmek için özellikle sahip olmanız gereken şey belli bir iş ya da eğitim düzeyinde o ülkeye katkı sağlıyor olmanızdır.
Ülkeye değer kazandırmak her ülke için önemlidir. Eğitim almak üzere giden öğrencilerin sonrasında orada kolayca iş bulabilmeleri mümkündür. Bunun sebebi ülkeler kendi sınırlarında eğitim almış, yetişmiş olan bireyleri ülkeye kazandırmak adına böyle bir fırsat sağlamaktadır. Bir diğer imkan ise çalışma ile katılan değerdir. Bir ülke içerisinde resmi olarak çalışan birey dolaylı olarak vatandaşlarla aynı şekilde ülkeye değer katmaktadır. Ülkeler belli çalışma sürelerinden sonra ve gerekli birtakım evrakların tamamlanmasıyla vatandaşlık verebilmektedir.

En sık vatandaşlık alma yöntemlerinden biri de orada evlenmektir. Bir ülkenin vatandaşı ile evlenmek sizi o ülkenin vatandaşı haline getirebilmektedir. Ancak bu durum her ülke için yeterli olmayabilir. Bir ülkede vatandaşlık almak için aranan şartlardan bir diğeri de gittiğiniz ülkede hiçbir suç teşkil edici davranışta bulunmamanızdır. Bu durum ülkeye girerken sınırda kontrol içinde büyük öneme sahiptir. Özellikle Avrupa ülkelerinde sınırdan geçerken ziyaretçilerin kendi ülkelerinde hiçbir sabıka kaydının olmaması büyük öneme sahiptir. Buna örnek olarak İtalya’da kadına şiddet uyguladığına dair kaydı bulunan hiç kimse vatandaşlık alamamaktadır.
Türkiye’de Vatandaşlığın Satılması…

Vatandaşlık konusu ise son 5 yıl içerisinde Türkiye için büyük bir tartışma konusu haline geldi. Sınırlarımızda başlamış olan Suriye ve Türkiye arasındaki askeri sürtüşmeler sonrasında 2011 yılı itibariyle Türkiye’ye milyonlarca Suriyeli vatandaş göç etti. Bu göçün sonrasında ise büyük oranda insanın ülkede kalarak vatandaşlık aldığı görüldü. Son 2 yıllık süreçte ise yabancı uyruklu insanların Türkiye içerisinde varlık satın alarak kolayca vatandaşlık aldıkları görülür oldu. Bu uygulama her ne kadar Türkiye’ye belli bir varlık kazandırıyor olsa da artan nüfus oranı ve dengesiz dağılım ile büyük bir sorun haline gelmeye başladı. Elbette benzer uygulamalar farklı ülkelerde de yaşanmaktadır. Örneğin Kanada, Malta gibi ülkelerde vatandaşlık almak isteyen bireyler doğrudan devlete belli bir bağışta bulunabilirler.
Ancak Türkiye’de bu durum devlete yapılan bağış olarak değil, ülke sınırların içerisinde toprak satın alınarak yapılıyor olması sorunun temel nedeni haline geldi. Ülke sınırları içerisinde bulunan her bir toprak, yapı ve mülk ancak vatandaşlar tarafından satın alınmalıdır. Aksi halde her vatandaşlık isteyen belli bir varlık satın alarak kolayca vatandaş olabilecektir. Bu durumda aslında oldukça önemli bir avantaj olan Türk vatandaşlığı hakkını değersizleştirmektedir. Üstelik sınırlarda ortaya çıkan denetimsizlik nedeniyle ülkemize farklı ülkelerden çok sayıda sığınmacı ve mültecinin giriyor olması durumu daha da korkunç hale getirmektedir. Umarız ki ilerleyen süreçte tüm bu sorunlar belli bir düzenin kurulması ile çözülür. Yazımızı faydalı bulduysanız beğenmeyi, düşüncelerinizi yorum olarak belirtmeyi unutmayın…