
Türk lirası neden değer kaybediyor, ülkede neden bir ekonomik istikrar hala sağlanamadı? 2022 yılına girdiğimizde birçok farklı ekonomik durumun yaşandığı da görülmektedir. Özellikle de yapılan son TL değer arttırmaya yönelik yeni ekonomik plan neticesinde 18 lira seviyesinden 10.50 seviyesine kadar doların düştüğü görülürken aradan geçen kısa sürede yeniden döviz artışı devam etmiştir. Peki, ülkemizde yaşanan bu ekonomik istikrarsızlığın sebepleri nelerdir, neler yapılabilir?
Yeni alınan TL mevduat korumalı işlemler ile doların ani bir değer kaybı yaşadığı görülmüş olsa da piyasada oluşan ekonomik istikrarsızlık yalnızca bu tip müdahale ile direnç kazanamadı. Bunun başlıca nedeni hala yeterli piyasa dengesinin oluşmamış olması. Döviz ve altın miktarı merkez bankasında erimeye devam etmesi, değişen fiyatlandırmalar ve alım gücünde enflasyonu düşüren henüz hiçbir farklılığın olmayışı nedeniyle TL değerini hala koruyamıyor.
Paranın Değer Kaybı ve Dövizin Artışı Nasıl Durur?

Paranın değer kaybı ve döviz artışı nasıl durur, TL nasıl değer kazanır? Bunun için birçok teorik yöntem bulunmaktadır. Tüm teorilerin pratiğe dökülmesi halinde Türk lirasının değer kazanması, belli bir sabit değerde kalabilmesi ve enflasyonun da dolaylı yoldan düşüşe geçmesi mümkündür. Bunun için uygulanması yararlı olacak çeşitli etkenler şunlardır;
- Güven veren ekonomik plan
- Yatırıma ve iş gücüne teşvik
- Rezerv artışı
- Dış borçlarda denge
- Yüksek üretim
- Sabit faiz oranları
Güven Veren Ekonomik Plan

Bir ülkenin dünya piyasasında ve ülkeler arası ticarette sağlam bir ekonomik planının olması şarttır. Ekonomi yalnızca alınan kararlar ile değil uygulanan çeşitli yöntemlerle de devam etmelidir. Ekonomi yalnızca para ile ilgili politikaları kapsamayıp ayrıca ülke içindeki yatırımcıların, çalışanları ve kurumların yüksek oranda gelişiminde katkıda bulunulmalıdır.
Yatırıma ve İş Gücüne Teşvik
Yatırıma ve iş gücüne teşvik büyük öneme sahiptir. Güven veren ekonomiye sahip ülkeler yüksek yatırım alır. Bu yatırımlar iş gücünü arttırmaya yöneliktir. Ayrıca ülkede oluşan işsizliğin azalması, istihdamda yükselme ve üretime bağlı tüm sektörlerde yapılan yüksek oranlı büyümeler ekonomik istikrarı sağlar.
Rezerv Artışı

Merkez bankası bir ülkenin esas bankasıdır. İçerisinde bulunan yabancı para varlıkları ve yerli para varlıkları belli bir orana sahip olmalıdır. Rezerv miktarı arz talep dengesinde büyük bir etkendir. Eğer Merkez Bankası yeterli rezervi bulunduruyorsa ve altın, döviz gibi varlıkların miktarını koruyabiliyorsa ülkenin para birini sabit bir değerde kalabilir. Ayrıca rezerv artışı göstermek ülkenin dış ekonomik politikasında da etkiye sahip olmalarını sağlar.
Dış Borçlarda Denge
Dış borçlar ülkenin rezerv durumuyla doğrudan ilişkilidir. Eğer ülkenin dış borç miktarı hazinenin yetersizliği ile karşı karşıya olursa borçlanma ve ödeme miktarında sorunlar meydana gelir. Bu da dolaylı yoldan vergi artışı, enflasyon ve daha birçok ekonomik soruna neden olacaktır. Dış borç her zaman ödenebilecek miktarda tutulmalı ve olasılıklar genellikle borç yerine mali kâra odaklı olmalıdır.
Yüksek Üretim

Üretim en önemli unsurdur. Dış ülkelere yüksek oranlı ihracat yapabilmek ekonominin canlanmasını sağlar. Ayrıca ülke sınırları içerisinde yaşayan bireylere yetecek miktarda üretimin olması dışa bağımlılığı da azaltacaktır. Böylece yüksek üretim yapmak para değerinde ve ekonomik anlamda istikrar kazanmak için büyük öneme sahiptir.
Sabit Faiz Oranları
Faiz ülkelerde enflasyon ve alım gücü açısından önemli bir kavramdır. Ekonomisin güçlü ülkelerin faiz oranını arttırması gerekmezken, yabancı yatırımcıya ve döviz girdisine ihtiyacı olan ülkelerin belli oranda yüksek faize sahip olmaları gerekebilir. Ancak bu bir dengeyi de gerektirir. Ülke sınırlarında sürekli olarak faizi arttırmak ya da düşürmek güvensizlik oluşturacağı için faizin esas faydası olan yatırımcı çekme yönünü kaybetmeye neden olur. Bu sebeple ekonomik güven vermek için sabit faiz oranları gerekmektedir.