Su hayatımızdaki en önemli maddelerden biridir. Geçen hafta suyun nasıl oluştuğunu detaylı bir şekilde incelemiştik. Bugün ise suyun dünyada nasıl hareket ettiğini inceleyeceğiz. Yani su döngüsü nedir onu öğreneceğiz. Dilersek başlayalım.
Dünya canlı bir organizma bütünü olduğunu hepimiz bilmekteyiz. Sürekli bir değişim, evrim ve devinim göstermektedir. Bizleri biz yapan ve canlı yaşamını başlatan su da böyledir. Sürekli bir devinim halindedir. Yeryüzünde azalma veya çoğalma göstermeden birkaç faaliyette bulunarak devamlılığını sürdürmektedir. Bu faaliyetlere su döngüsü veya hidrolojik döngü denmektedir.
Dünya yüzeyinin %71’lik bölümünü kaplayan su iki farklı şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bunlar tuzlu su ve tatlı sudur. Dünya üzerinde tuzlu su miktarı toplam suya oranla %97,5’lik bir orana sahiptir. %2,5 oranında ise tatlı su bulunmaktadır. Tuzlu sular denizlerde ve okyanuslarda bulunan sulardır. Tatlı suların %2,48’lik oranı kutup bölgelerindeki donmuş buzullarda bulunurken %0,02’lik oranı yer altı su kaynakları, göller, derelerdir (Bunlar ulaşılabilir tatlı sularıdır.).

Su Döngüsü Nasıl Oluşur?
Dünya üzerinde özellikle canlı yaşamına katkı sağlayan su belirli bir döngüde hareket etmektedir. Bunun en büyük etkenleri güneşten gelen ısı enerjisi ve yer çekimi kuvvetidir. Bu iki olay suya etki ederek suyun faz değiştirmesini sağlar. Maddeler halinde sıralarsak;
- İlk olarak güneş enerjisi okyanus ve denizleri ısıtarak suyun buharlaşmasını yani sıvı halden gaz haline geçmesini sağlar. (Ayrıca güneşin ısı enerjisi buzulları yani katı fazdaki suyu eriterek sıvı hale dönüştürebilir.)
- Buharlaşan sıvı veya bitkiler tarafından terleme yoluyla atılan sıvılar su buharı olarak yükselir ve soğur. (Çünkü hava basıncı ve sıcaklık derecesi yükseğe çıktıkça azalmaktadır.)
- Soğuyan su buharı belli bir yerden sonra yoğunlaşarak (yoğuşarak) bulut dediğimiz donmuş su taneciklerini ve küçük su moleküllerini yeniden oluşturur.
- Burada atmosfer devreye girmektedir. Atmosferde yoğunlaşan su buharı hareket ederek farklı yerlerde yer çekimi etkisiyle yağış, kar yağışı veya yağmurla karışık kar şeklinde yeryüzüne tekrar düşmektedir.
- Yeryüzüne düşen su damlacıkları sızma yoluyla toprak tarafından emilir veya bazı nehir ya da göl yataklarına doğru belli bir yol izleyerek akmaktadır. Yani su damlacıkları toprağın yüzeyinden akarak daha büyük su birikintilerine ulaşır. Buralarda hava koşullarına bağlı olarak donma gerçekleşebilir veya sıvı olarak kalmaktadır.
- Toprak tarafından dikey olarak emilen su damlacıkları ise yer altı sularını (akiferleri) oluşturmaktadır. (Doğal maden suları yer altı kaynaklarından çıkartılarak oluşturulmaktadır. Bu sular binlerce yıl yer altında kalabilmektedir. Çok eski yer altı sularına ise “fosil su” adı ile anılmaktadır.)
- Buradan sonra su döngüsü yine başa sararak buharlaşma veya bitkilerin terlemesi yoluyla atmosfere yükselir, yoğunlaşır, yağış olarak yeryüzüne düşer ve birikir. Hep bir döngü halinde bu şekilde devam etmektedir.

Gördüğünüz üzere suda hiçbir zaman kaybolma, eksilme veya artma görülmemektedir. Bu konuya ilişkin ek bir not olarak şu söylenebilir. Okyanus tabanlarındaki çatlaklardan dünyanın mantosuna inen sular volkanik faaliyetler sonucu yine yeryüzüne çıkmaktadır.
Bir yazımızın sonuna daha gelmiş bulunmaktayız. Bugün sizlerle bilim kategorisi altında “su döngüsü” olayını inceledik. Aklınızda bir soru var ise aşağıda yorumlara yazabilir yoksa da yazımızı beğenebilirsiniz. Bir sonraki yazımıza dek hoş kalın, esenle kalın.
“HİDROLOJİK DÖNGÜ (SU DÖNGÜSÜ)” üzerine bir yorum