
Dünyada birçok farklı ideoloji ve yönetimi sistemi bulunmaktadır. Daha önce bu yönetim sistemlerinden kapitalizmin ne olduğunu anlatmıştık. Bugün birlikte inceleyeceğimiz konu ise faşizm.
Kelime Anlamı Olarak Faşizm
Faşizm Latincede “fascis” sözcüğünden meydana gelmiştir. Fascis kelimesinin ilk anlamı “demet” olarak yazılsa da Faşizme evirilen anlamın Roma İmparatorluğunda “otorite simgesi taşıyan çubuk demetine sarılı balta” anlamına gelmektedir. Bu anlamdaki “otorite” bize faşizmin tanımında sıkça kullandığımız bir kelime olarak bulunuyor.

Faşizmin Kurucusu Benito Mussolini’nin Kısaca Hayatı

Faşizm, İtalya’da Benito Mussolini tarafından 1921 yılında kurulmuş Ulusal Faşist Parti’nin ideolojisidir. Gördüğünüz üzere tam 100 yıllık bir ideolojiden bahsediyoruz. Dünya tarihinde faşizmin destekçisi olarak tanıdığımız iki ülke ve lider var. Bu liderlerden ilki; Benito Mussolini. Mussolini 1883 yılında İtalya’da Predappio isimli bir kasabada doğmuştur. 1904 yılında daha sonraları kendi oluşturacağı ideolojiye karşıt olan İtalyan Sosyalist Partisine katıldı. Siyasi kariyerinin ilk yıllarında gazetecilik yapan Mussolini önce katıldığı sosyalist partinin gazetesinde çalıştı. 1. Dünya savaşı döneminde İtalya’nın tarafsız olması gerektiğini savunan partisi içinde muhalefet olduğu için partiden uzaklaştırıldı. Daha sonra 1902 yılında askerlik yapmak istemediği için kaçtığı orduya yazılarak savaşta görev aldı. Savaşta yaralandıktan sonra İtalya’ya geri dönen Mussolini bu seferde yine kendi ideolojisiyle alakası olmayan sağ görüşlü bir gazetenin editörü oldu ancak birkaç ay sonra buradaki görevine de son verildi.
Faşizmin Ortaya Çıkışı
Hâlihazırda devam eden 1. Dünya savaşı dönemi faşizmin ortaya çıkması için en optimal koşulları sağlamıştı. Çünkü faşizmin ortaya çıkması için gerekli kriz durumu ve mevcut siyasal iktidarın çelişkileri, aynı dönemde yükselen anti-komünist ve anti-kapitalist grupların oluşması faşist bir rejim kurmak için bulunmaz nimettir. Mussolini de kendi yarattığı ideolojiyi, bu karşıt grupları bir araya getirmek suretiyle, önce gruplar arasında kurduğu ittifak sayesinde elini güçlendirmiş, sonrasında 1921 yılında kurduğu Ulusal Faşist Parti siyasi arenada kendi ideolojisiyle söz sahibi olmaya başlamıştır. 1922 yılında Roma’ya yürüyüş düzenleyen Mussolini’nin faşist parti destekçileri, Kral 3. Vittorio Emanuele’den tam da kriz döneminden yararlanarak bir nevi iktidarı almıştır. Zaten mevcut durumda fazlasıyla desteklenen bir isim olan Mussolini’nin Başbakanlık görevine gelmesi, dünya savaşından çıkmış bir ülkeyi kendi içinde bir yıkıma götürmeden hayatının devam ettirebilirdi.
İktidara geçişiyle birlikte 21 yıl sürecek aşırı radikal eylemlerine başlamıştır. Bu eylemlerden bazıları; kitap ve gazetelere sansür uygulanması, uygulanan sansürle beraber gazeteci olmak için Faşist Parti sertifikası bulundurma zorunluluğu, sendikaların ortadan kaldırılması, diğer siyasi partilerin işleyişlerine son verilmesi. Son saydığım şey yani siyasi partilerin işleyişlerine son verme durumu zaten faşizmi tanımlarken çoğunlukla değinilen bir eylemdir.
Mussolini, ülkenin tamamen faşistleşmesi için tüm güçleri eline almış ve her şeyi kendisi yönetmeye başlamıştır. Kanunları yeniden yazmış, üniversitedeki öğretim görevlilerine görevlerine devam etmelerin için faşist rejim üzerine yemin etme zorunluluğu getirilmiştir. Ekonomik kalkınma amacıyla ülkenin her tarafına yollar ve tren rayları yapmıştır. Endüstri ve çiftçileri desteklemiş, işsizliği azaltmıştır. Bu durum halk içinde daha çok sevilmesine yol açmıştır. Faşist ideolojisinin liderinin bir diktatör olduğunu ayrıca belirteyim. Zaten belirtmesem de üst satırlarda yazdıklarımdan bunu anlamışsınızdır.
Yazının daha fazla uzamaması için 2. Dünya Savaşında yaptıkları detaylı bir şekilde anlatmayacağım. Ancak savaşın başlangıcını 1935 yılında Habeşistan’a saldırarak yaptığını ve sonrasında kendi gibi bir başka faşist rejim kurucu Adolf Hitler ile Berlin-Roma Mihverini kurdu. 1939 yılında Nazi Almanya’sının Polonya’ya işgal girişimiyle 2. Dünya Savaşı başlamış oldu. 1940 yılında resmi olarak savaşa girdiğini açıklayan Faşist İtalya, Kuzey Afrika ve Balkanlar’da Müttefik kuvvetlerine karşı yaptığı savaşları kaybetti. 1943 yılında Müttefikler Sicilya’ya çıkarma yaptıkları sırada Kral 3. Vittorio, Mussolini’yi görevden aldı. Mussolini, Nazi desteğiyle İsviçre’ye kaçmaya çalışırken yakalandı ve kurşunlanarak öldürüldü.
İdeoloji Çelişkisi
Mussolini’nin iktidarı ele geçirmesi ve uzun süre ayakta tutmasının yegâne sebeplerinden biri, kriz durumlarında maddi, manevi anlamda çöküntü yaşayan halk ve kriz sebebiyle sürekli olarak para kaybeden burjuva sınıfıdır. Özellikle kriz dönemini, ellerini güçlendirerek atlatmak isteyen burjuva sınıfı Mussolini iktidarını maddi anlamda desteklemiştir. Burada absürt olan konu şu ki; faşizm, kapitalizme karşı bir ideolojidir. Ancak kapitalizmin yarattığı burjuvalar tarafından desteklenen bir karşıt görüşün ne kadar gerçekçi olduğu bence tartışılır.
Bu yazımızda anlattığımız konunun başında faşizm destekçisi iki lider olduğunu söylemiştim. Bunlardan ilki ve ideolojinin kurucusu kabul edilen Benito Mussolini’yi bu yazıda anlattım. Sonraki yazımda bir diğer faşist lider Adolf Hitler’i anlatacağım. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim.