
Geçtiğimiz günlerde Twitter Kurucu ortaklarından Jack Dorsey attığı bir tweet ile akıllarda soru işareti yaratan bir beklentiden bahsetti. ABD ekonomik durumunu ve dünyadaki para yönetimi sistemlerini göz önünde bulundurarak Hiperenflasyonun her şeyi değiştireceğini paylaştı. Hiperenflasyon uzun yıllardır ortaya çıkmamış bir durum iken günümüzde yaşanan finansal sıkıntılara bakılınca bu söylemin tutarlı olma ihtimali maalesef var. Peki, Hiperenflasyon nedir, en son ne zaman yaşandı? Şimdi sizlere Hiperenflasyon kavramını ve bu enflasyon türünün etkilerini anlatacağız…
Hiperenflasyon Nedir?
Hiperenflasyon bilinen enflasyonun aksine aşırı kontrolsüz fiyat artışı anlamına gelmektedir. Bir ülkede Hiperenflasyon yaşanması o ülkenin para birimini hızla değersizleştirir. Genelde ölçüt olarak herhangi bir malın bir aylık süreçte fiyatında %100- %200 arası değer artışı yaşanmasına Hiperenflasyon denir. Hiperenflasyonun yaşanması halinde döviz değerleri kontrolsüzce artış yaşar. Ülke para biriminin kullanımı ve ihtiyacı yüksek oranda düşer. Ülke içerisinde üretim ve tüketim dengesi bozulur. Uzun vadeli olarak devam etmesi halinde ekonomik çöküş yaşanması söz konusu olabilmektedir.
Tarihte Hiperenflasyon Yaşamış Bazı Ülkeler

Tarihin belli dönemlerinde birçok farklı ülkede Hiperenflasyon şoku yaşanmıştır. Bu ülkelere bakıldığında günümüzde toparlanarak enflasyonu atlatmışken bazılar hala bu para değeri kaybının etkilerini görmektedir. İşte tarihte Hiperenflasyon yaşamış bazı ülkeler şunlardır;
- Macaristan
- Almanya
- Yugoslavya
- Yunanistan
- Zimbabve
Almanya, Yunanistan ve Macaristan gibi ülkeler 1923, 1944 ve 1946 yıllarında bu enflasyon şokuyla karşı karşıya gelmiştir. Hiperenflasyon bu ülkelerde 1. Ve 2. Dünya savaşının etkileri nedeniyle ortaya çıkmıştır. Bu süreçte ülke varlıkları aşırı değer kaybetmiş, temel ihtiyaçlar dahil olmak üzere tüm ürünlerde aşırı değer artışı gözlemlenmiştir.
En yakın tarihli yaşanan Hiperenflasyon ise Zimbabve’de görülmüştür. 2008 döneminde bu ülkede yaşanan Hiperenflasyon günlük olarak aşırı fiyat değişimleri nedeniyle çok büyük bir ekonomik kriz haline gelmiştir. Öyle ki Zimbabve yaşanan bu enflasyon krizi nedeniyle kendi para biriminin kullanımını durdurarak ülke içerisinde Güney Afrika Randı ve ABD doları kullanımını yaygınlaşmıştır.
Hiperenflasyon’un yaşandığı tüm bu ülkelerde ilk etapta yapılan hata hep aynıydı. Enflasyona karşı para basmak. Bir ülke merkez bankası varlık değeri ve elde bulunan altın karşılığında para basımı uygulamalıdır. Aksi takdirde döviz ve enflasyon karşısında ülkenin para birimi aşırı değer kaybı yaşayacaktır. Bu ülkelerin son dönemdeki durumlarına baktığımızda ekonomik toparlanmayı 1923’te Hiperenflasyon yaşayan Almanya çok iyi başardı…
Tüm Dünyada Hiperenflasyon Mümkün Mü?

Konunun ortaya çıkış sebebi olan Jack Dorsey’in Tweetindeki konuya göz atacak olursak, tüm dünyada ticari döviz olan ABD doları yaşanan Hiperenflasyon ile küresel bir etki yaratabileceği doğrudur. Tüm dünya genelinde paranın karşılığında mal ve ürünlerin aşırı değerli hale gelmesi özellikle de gıda endüstrisinde yaşanan yetersizlik ya da endüstriyel üretime bağlı kaynakların hızla değer artışı göstermesiyle mümkündür. Ancak bu durumun yaşanması öz kaynakları ile ayakta kalan ülkelerde büyük değişikliğe neden olmazken dışa bağımlı ülkeler için büyük bir ekonomik felaket haline gelebilir.
Hiperenflasyon’dan Nasıl Korunuruz?

Hiperenflasyon tehdidinden kurtulmanın yolu üretim ve hammadde ihtiyacının karşılanmasından gelir. Bir ülkede oluşan finansal güç sadece para birimlerine bağlı ise büyük bir Hiperenflasyon yaşanması mümkündür. Hiperenflasyon’dan korunmak için ülke içi üretimin büyük oranda yeterlilik göstermesi gerekmektedir.
Örneğin tüketilen büyük çoğunluktaki gıda ihtiyacının ülke içerisinde tarım ve hayvancılıkla karşılanabiliyor olması, ülke içerisinde endüstriyel ihtiyacı karşılayacak yeterlilikte işletmelerin bulunması ve en önemlisi de ülke içerisinde bulunan hazine varlıklarının enflasyona karşı korunuyor olması gerekmektedir.
Günümüzde tüm dünyada yaşanabilecek Hiperenflasyon krizi karşısında tahminen en güçlü kalabilen ülke Çin olacaktır. Çin uzun yıllardır içe dönük üretim yapıyor olması nedeniyle ülke kendi içinde bir süre dışarıdan bir hammadde ya da üretim malı almadan ayakta kalabilir. Ülke içi gıda ihtiyacı, endüstriyel üretimin yeterli olması hatta aşırı yüksek miktarda üretimle dünya piyasasında büyük bir ihracat payının olması nedeniyle Hiperenflasyon’a karşı diğer ülkelere nazaran çok daha güçlü konumdadır.
Hiperenflasyon’da ayakta kalmak için iç piyasaya artan yatırım önerilebilir. Dış piyasaya bağımlı ithalat oranı yüksek ülkelerin para birimleri aşırı değer kaybı yaşayacağı için insanlar para yerine direkt olarak malların ticaretine başlayacaktır. Geçmişte yaşanan Hiperenflasyon öyle noktaya gelmişti ki insanlar ellerindeki paraları bir kağıt parçası olarak görmekte değersiz görülen bir eşyayı dahi paradan daha kıymetli mal olarak kullanma noktasına gelmekteydi.