
Hayatınızın belli dönemlerinde çok fazla bunalmış ve baskı altında hissettiğimiz olmuştur. Son zamanlarda sürekli olarak bir işte çalışıyor olmak. Sürekli ders çalışmak ve ödevlerle uğraşmak. Almak zorunda olduğunuz sorumluluklar nedeniyle sürekli düşünüyor olmak. Tüm bunlar hepimizin zaman zaman yaşadığı vaktimizi ve sabrımızı tüketen konulardır. Elbette herkesin kendine göre görev ve sorumlulukları vardır. Ancak bu sorumluluklar altında eziliyor olduğumuzu bazen hissederiz. Peki, tüm bu işlerle uğraşırken kendinize hiç günümün ne kadarı bana ait diye sordunuz mu?
Mutluluk Aslında Kaliteli Zamanda…

Kendimizi en yoğun hissettiğimiz anlarda, artık bunalmaya başladığımızı fark ederiz. Her gününüzün ağır bir iş yükü ve strese sebep olan sorunlarla mücadele ile geçtiğini keşfedersiniz. Aslında mutlu olmadığınızı ve ne yapmanız gerektiğini bilemediğiniz anlarda durun ve sakinleşin. Çünkü mutlu olmak ve stresten uzaklaşmak çok da zor değildir. Tek yapmanız gereken kendinize vakit ayırmak. Bazen öyle alışırız ki yaşamın koşuşturmasına farkında bile olmayız. Ne kadar meşgul olduğumuzu ve ne için çabaladığımızı. Hayatımızda verdiğimiz mücadeleler mutlu olmak içindir. Peki bu haliyle mutlu değilsek…
O zaman yapmanız gereken basittir. Ne yaparsanız yapın ne kadar meşgul olursanız olun. Biraz durun ve kendinize vakit ayırın. Çok yoğun geçen bir iş gününün sonunda birkaç vaktiniz olabilir. Eğer gün boyu çalışıyor ve uyumak için eve geliyorsanız. Uykunuzdan yarım saat feragat edin ve sadece kendiniz için bir şey yapın. Sizi mutlu eden bir şey… Bu spor yapmak, kitap okumak ya da müzik dinlemek olabilir. Yaptığınız her şeyi yapmak istediğiniz birçok şeyi düşünmeye çalışın. En azından kendi kendinize huzur veren bir aktivite seçin. Meditasyon genellikle sevilen bir huzur bulma yoludur.

Anlatmak istediğimiz şey şu, tüm gününüzü, haftanızı ya da ayınızı yalnızca sorumlu olduğunuz şeyle geçirmeyin. Hayatınızda keyif verici anlar yaratın. Arkadaşlarınızla buluşmak ve görüşmek keyif verici olabilir. Ancak bu tam olarak kendinize zaman ayırmak değildir. Kalabalıklar içerisindeyken rahat hissetmek pek mümkün olamayabilir. Durun, düşünün ve birazcık yalnız kalın. Emin olun kendinizle baş başa kalmak sizi mutlu edecektir.
Ufak Molalar Hayat Kurtarır

Sınav stresi yaşayan bir öğrenciyseniz, gün boyu çalışmak zorunda olabilirsiniz. Böyle anlarda kendinizi bıkmış hissetmeniz normaldir. Hayatımızın en dolu ve yoğun olduğu günlerde bile dinlenmek için vaktimiz hep vardır. Oyalanmak dinlenmek değildir. Kendinizi sosyal medya ile oyalamayın, anlamsız videolarla değersiz vaktinizi harcamayın. Ufak molalar verin ve sadece zihninizi dinlendirin.
Bunu yapmak çok basittir. Bir işte çalışıyorsanız ve bir çay molası verdiyseniz. Yalnız kalacağınız bir yer tercih edin. Teknolojiden uzak olun ve sadece içtiğiniz çayla birlikte yaptıklarınıza göz gezdirin. Gününüzü planlayarak sürekli meşgul olmak yerine sorumluluklarınızı en kısa sürede tamamlamaya çalışın. Bir öğrenci için mola vermek keyiflidir. Ancak keyifli bir mola olmasını isterken uzun bir ara vermeyin. Durun dinlenin, derslerden en fazla 15 dakika kadar uzaklaşın. Sonrasında yaptığınız işe odaklanın.

Kendinize ne kadar vakit ayırdığınızı farkına varmak için yaptıklarınıza göz atmalısınız. Böylece sizi mutlu edecek güzel anlar yaratmaya vaktiniz hep olacaktır. Ne olursa olsun kendinize vakit ayırın. Düşüncelerinizin rahatlamasına, sorumlulukların omuzlarınızda yük olmasına izin vermeyin. Zamanın bize neyi getireceği bilinmez. Bu sebeple hep daha iyi bir gün geçirmek için fırsatlar yaratın.