
Geçen hafta başlattığımız Hayat serisinin 2.bölümündeyiz. Geçmişte takılı kaldığımız, geçmişi atlatamadığımız günlerden bahsetmiştik. Bu hafta ise kaçırdığımız bugünleri, yarınları düşünmek yerine sadece bugünleri düşüneceğiz. Keyif aldığımız herhangi bir işin hemen bitmesini ister miyiz? Çok keyiflidir yapması, zevk alıyorsunuzdur ama her güzel şeyin bir sonu vardır. Konu keyif aldıklarımız olduğunda anı yaşamak önemlidir değil mi? Peki, keyif almadığımız için kaybettiğimiz ya da geçsin istediğimiz günlerimiz, sizce o günler gerçekten de o kadar kötü müydü? Bugünü yaşamak ya da anı yaşamak tam olarak budur işte…
Bugünün Gerçekleri

Uykudan uyandınız ve yeni bir güne başlıyorsunuz. Başladığınız yeni günde belki okula, belki işe gitmek zorundasınız. Gün içerisinde yapmanız gereken birçok sorumluluk ve görev sizi beklemektedir. İnsanların bugünlerden sıkılmasının nedeni üzerindeki sorumluluk yükü ve sürekli rutinleridir. Ya yaptığımız her şey aslında rutin olduğu için sevinmemiz gerekiyorsa? Güzel, güneşli bir güne uyanıp, işe gittiğinizi, işten sonra arkadaşlarınızla eğlendiğinizi düşünün. Sonra da yorgun argın eve gelip derin bir uykuya daldığınızı. Kimileri bu şekilde yaşamaktan bir süre sonra nefret etmektedir.

Şimdi başka bir örnek verelim. Hasta olduğunuz bir günü düşünün, çok hastasınız ateşiniz çok yüksek, nefes almakta dahi güçlük çekiyorsunuz. O gün ya da günlerin geçmesi için sabretmeye çalışıyorsunuz değil mi? Ama sağlıklı geçirdiğiniz günler de mutlu değildiniz. Hastayken rutin haline gelmiş olan işinize gitmediniz, arkadaşlarınızla görüşmediniz ama hasta olduğunuz için zaten yorgundunuz. Bugünü yaşamak tam olarak budur. Günleri kaybettiğinizi değil. Geçirdiğiniz her günün güzelliklerini görmeyi gerektirir.
Anı Yaşamak

İnsan anı yaşadığında hayatın keyfine varır. Çünkü yaşadıklarımızın elbette bir sonu vardır. Sonu olduğu için yaşamaktan vazgeçmeyiz, aksine daha çok yaşamak isteriz, her şeyi daha çok deneyimlemek. Bu yüzden iyi ya da kötü anlar diye ayırmayız yaşadıklarımızı sadece geçmiş bir gündür. Mutlu anlarımız ne kadar hızlı unutulursa üzgün anlarımız o kadar kalıcıdır. Çünkü mutlu anlarımız o kadar da mutlu değildir. Çünkü anı yaşamak için hiç çaba harcamayız.
Bırakın dünü düşünmeyi, geçmiş günler sizlere sadece hatıralarınızı canlandırır, zamanla birçok geçmiş gününüzü hatırlamazsınız bile. Takıntı haline getirdiğiniz anıları bir kenara bırakın. Kaçırdığınız bugünlere odaklanın. Bugünleri yarın için de yaşamayın, sadece keyif almaya çalışın. Her ne yaparsanız yapın, anı yaşamanın keyfini çıkarın.
Mükemmel Gün Yoktur

Her günü inanılmaz mutlu, iyi ve eğlenceli geçirmek sizce mümkün müdür? Peki, her günü en iyi şekilde geçirmemiz gerekir mi. Herkes her günüm güzel geçsin ister, ama çoğu kişi bunu yaşayamaz. Hayatın keyifli kısmı da budur. Farklılıklar, planların bozulması, anlık yaşanan hazlar ve değişik duygular. Her gününüzü sadece yaşanacak bir an olarak görmeye başlamalısınız. Günlerinizi memnun geçirdiğinizde ne yaşadığınız dünlerden pişmanlık duyacak ne de yarınlar için kaygılanacaksınız. Anı yaşarken, yaptığınız her şeyden zevk alın. Her ne olursa olsun…
“Hayat 2.Bölüm: Bugünü Yaşamak” üzerine bir yorum