NOHUT ODA – MELİSA KESMEZ

Kitabın Türü: Edebiyat, Hikâye

“Ben önemli değilim. Sen de değilsin. Kendini önemli sananların hiçbiri önemli değil. Yaşa sadece.”

Herkese merhaba, bugün Sait Faik Hikâye Armağanı ödülü almış bir kitap olan Nohut Oda’yı kendimce yorumlamaya çalışacağım.

Kitabımız toplamda beş hikâyeden oluşuyor. Bir yere ait olmanın huzuru ve sıkıntı üzerine beş hikâye bulunuyor diyeyim ben ona. Dikkatimi çeken şey şu oldu kitabın adına sahip bir hikâye yok. Beş hikâyede farklı isimlerde. Sizlere çok fazla spoiler vermeden hikayelerin isimleri ve konuları hakkında bilgiler vereyim.

Birinci hikayemiz “Kalanlar”: Giden birisinden sonra geride kalan bireyin evdeki sıkışmışlığı ve hislerinden bahsediyor.

İkinci hikayemiz “Son Bir Çay”: İlişkinin içerisinde sıkışmış bir kadın, sevdiği adamla yüzleşebilmek ve gidebilmek arasında bir duygu fırtınasının içinde oradan oraya savruluyor.

Üçüncü hikayemiz “Annemin Çadırı”: Bir deprem oluyor ve küçük bir kızın annesi çadırını alıp evden gidiyor. Bu küçük kız annesinin babası ile ilişkisini sorguluyor.

Dördüncü hikayemiz “Görüşürüz”: Yıllar önce babası evi terk edip gitmiş bir kadının gördüğü bir rüyadan sonra babası ile olan ilişkisini tekrar tekrar sorgulaması ve duygularıyla farklı boyutlara geçiş yapmasından bahsediyor.

Beşinci hikayemiz “Kız Kardeşim Handan”: Annelerini kaybeden iki kardeşin hayata tutunmalarından bahsedilmiş.

Kitapta dikkatimi çeken şeylerden birisi, duyguların dinamiklerini vurucu bir şekilde incelemesi oldu. Sakin, keyifli ve yormayan bir şekilde yapılmıştı bu incelemeler. Sıkmıyor, bunaltmıyor insanı. Hani böyle çok kalın bir kitap okursunuz eliniz başka bir kitaba gitmek istemez ya bir süre dinlenmek istersiniz, böyle bir durumun sonunda okuyup kendinizi dinlendirebileceğiniz bir kitap açıkçası.

Dili çok sade idi, su gibi akıp giden çok yumuşak bir kalemi var Melisa hanımın. Tasvirlere yer vermiş ama boğmamış bizi, çok ince ince yazmış. Kötüye gitmeyen, edebiyat kasmayan iç ısıtan bir kalemi var, çok güzeldi gerçekten.

Daha fazla uzatmadan küçük bir alıntı ile bitirmek istiyorum: “O gidince hayatlarınızın yabani bitkiler gibi yıllarca birbirine doğru büyüyüp iç içe geçtiği yeri, bu müşterek alandaki şahsi hikayeni, yani onun yanındaki seni de kaybediyordun.”

İyi okumalar diliyorum, okur kalın.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s