
Bugün incelediğimiz konu müsilaj ve bazı çevre sorunlarının baş müsebbibi çevre kirliliğinin bir numaralı düşmanı geri dönüşüm. Bu yazımızda geri dönüşümün kelime anlamı, kavramsal olarak tanımı, tarihi, dünyada ve Türkiye’deki yerini göreceğiz.
Kelime Anlamı Olarak Geri Dönüşüm
TDK Sözlüğüne göre geri dönüşüm “atıkların yeniden değerlendirilmesi durumu” olarak tanımlanmıştır.
Kavram Olarak Geri Dönüşüm
Kavramsal olarak tek bir tanımı olmayan geri dönüşüm için; kullanım dışı kalmış veya kullanım ömrünü doldurmuş atık malzemelerin geri dönüşüm yöntemleri kullanılarak yeniden hammadde olarak kullanılması ve böylelikle gerek çevre açısından gerekse enerji tasarrufu açısından fayda sağlamasıdır diye tanımlayabiliriz.
Her geçen gün daha da büyüyen dünya nüfusunun sınırsız ihtiyaçlarına sınırlı kaynaklarla cevap vermeye çalışırken geri dönüştürülmüş hammaddelerin bu üretim sürecinde kullanılması doğal dengeye hem uzun hem kısa vadede olumlu yansımaları olacak bir durumdur. Mesela yediğiniz bir çikolata ambalajını veya içtiğiniz bir maden suyunun şişesini genellikle çöplerin yakınlarında geri dönüşüm için ayrılmış kısımlara atmanız doğrudan ülkemiz için maddi bir kazanç dolaylı olarak dünya için maddi anlamda bir kazanç tarafı vardır. Geri dönüşümün maddi boyutu haricinde insani boyutu ve direkt olarak bize olan olumlu etkileri de bulunmaktadır. Bu etkilerden biri dünyanın daha sürdürülebilir hale gelişi, hatta en basitinden kim daha temiz sokaklarda, caddelerde gezmek istemez ki?
Tarihsel Olarak Geri Dönüşüm
Geri dönüşümün tarihçesiyle ilgili olarak holosen çağ olarak geçen Demir Çağı’ndan sonraki dönemlere ait arkeolojik çalışmalarda kullanılması mümkün olmayan kılıçların tekrar eritilerek yeni bir kılıç yapılması olayı örnek gösterilmektedir.
19. yy.’da depozitolu içecek üretimlerinin bulunduğu ve yine aynı dönemde eskimiş, yıpranmış kumaşların geri dönüşümünden hammadde elde edildiği görülmüştür. Geri dönüşümün tarihinde en hızlı büyümesini yaşadığı 2. Dünya Savaşı dönemindedir. Bu dönemde tüm dünyada kaynak sıkıntısı yaşanmaktadır. Savaşlar üretimlerin artmasının ve hatta stabil ilerleyişini sekteye uğratmaktadır. Sürekli savaş içinde olan dünyadaki bu kaynak kıtlığının çözümü olarak geri dönüşüm görülmüştür. Devletler geri dönüştürülebilir maddeleri elde edebilmek için propagandalar düzenlemekte ve vatandaşlarından ellerinde varsa bu maddeleri talep etmiştir. Bu dönemde düzenlenen bu propagandalar ve savaş malzemesi sağlamak için de olsa yapılan geri dönüşüm çalışmaları insanlar üzerinde geri dönüşümü vatanseverlik bilincinin dahilinde bir durum olarak konumlandırmasına neden olmuştur. Savaşın belki de dünya için en olumlu kazanımlarından biri bence budur.

Geri dönüşümün dünyadaki yeri
Güncel olarak gördüğümüz kadarıyla dünyada her yıl 2,1 milyar ton çöp üretiliyor. Üretilen çöplerin sadece %16 gibi düşük bir oranı geri dönüştürülüyor ve bu çöplerin %46’sı geri dönüşüme elverişsiz bir biçimde atılıyor. Dünyadaki en büyük nüfuslara sahip iki ülke Hindistan ve Çin dünyada üretilen çöpüm yaklaşık %27’si kadarını üretiyor. Burada en çok dikkat çeken durumlardan biri tüketim ülkesi olarak tabir edilen ABD’de dünyada üretilen çöpün yaklaşık %12’si kadarından sorumlu nitekim bu üretimin dönüşüm kısmında kendinden beklenmeyecek derecede kötü olduğunu söyleyebiliriz. ABD’de üretilen çöplerin yaklaşık %35’i kadarı geri dönüştürülüyor. Bu istatistiği diğer gelişmiş olarak tanımlayabileceğimiz ülkelerle kıyaslayabilmemiz için geri dönüşümde en başarılı ülke konumunda bulunan Almanya’da bu oranların %68 olduğunu söylemek mümkündür.
Türkiye’de Geri Dönüşüm
Türkiye’de 9 maddeden oluşan bir atık yönetim mevzuatı olduğunu görmekteyiz. Bu mevzuatın detaylarını yazının sonuna ekleyeceğim linkten ulaşabilirsiniz.
Türkiye’de özellikle 2001 yılında üretilen çöplerin geri dönüşüm oranının %32 olduğu bilinmekte bu oranı Almanya ile karşılaştırdığımızda oransal olarak çok yakın olduğunu görebiliyoruz. Bu oranlarla birlikte 2013-2016 yılları arasında faaliyet gösteren Ulusal Geri Dönüşüm Eylem planı sayesinde geri dönüşüm bütçesinin 5 milyar Euro olduğu söyleniyor. Bu verilerin haricinde yakın zamanda hatırlayacağınız üzere Türkiye’nin Avrupa’dan büyük miktarlarda çöp alma durumu kamuoyu gündemine gelmişti bahsi geçen atıklar plastik atık şeklindeydi. Rakamlarla ifade etmek gerekirse Avrupa’dan 14 milyon ton atık ithal eden ülkemizde plastik atıkların 582,296 ton olduğunu görmekteyiz. Bahsi geçen rakamlar kesinlikle kabul edilemez seviyede ve bu denli büyük atıkların alınımı mantık çerçevesinden bakıldığında tamamen yanlış bir davranış olduğunu söylemek çokta zor olmasa gerek. Devlet bazında olan bu yanlış olayın son bulması ileride daha temiz ve daha yaşanır bir ülke olmamız açısından son derece önemlidir. Bir de vatandaş boyutundan bakacak olursak eskimiş kıyafetlerimizi kıyafet kumbaralarına plastik ve cam atıkları da ilgili atıkların toplandığı kutulara atmamız yazımızın başında da bahsettiğim gibi daha temiz, daha yaşanabilir bir dünya ve Türkiye için son derece önemlidir bu yüzden öncelikle değişime kendimizden başlamalı ve sorumlu birer birey olmalıyız. Bu konuda hepimiz üstümüze düşeni yaparsak emin olun çok şeyi değiştirebiliriz.
Türkiye atık yönetim mevzuatı: https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=20644&MevzuatTur=7&MevzuatTertip=5