
Son birkaç yıldır herkesin zaman zaman duyduğu bir kavram olan küresel ısınma ve iklim değişikliği bu haftaya yaşananlar ile yine gündem konusu haline geldi. Küresel ısınmanın etkilerini yoğun bir şekilde gördüğümüz bu dönemde insanların elinden ortaya çıkmış bu sorun her geçen gün katlanarak artıyor ve devam ediyor. Küresel ısınmanın etkileri ve geçtiğimiz süreçte yaşananlara bu haftaki gündem yazımızda kısaca değineceğiz. Umarız ki gelecekte tüm bu sorunlar son bulur…
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ
İklim değişikliği sürekli devam eden büyük bir sorun, bu değişimin bariz örneklerini bugün bile görebiliyoruz. Ülkemizde 4 mevsim belirli aylarda ve zamanlarda yaşanırdı. Ancak şimdi yaz günü olarak bildiğimiz haziran aylarında yoğun yağışlar görebiliyoruz. İklimlerin düzenlerinin değiştiği, hava durumunun sürekli farklılık göstermesi ve daha fazlası insanların doğaya, çevreye verdiği zararların sonucu. Oysa geçmişte her dönemin mevsimi farklıydı, şimdi bir gün güneş yakıcı bir sıcaklığa ulaşırken bir gün sırılsıklam ıslanabiliyoruz. İklim değişikliği ve küresel ısınma gelecek nesiller ve bugünler için büyük bir tehdit bu duruma karşı tüm dünyanın acilen harekete geçmesi şart.
Bu konuyla alakalı ” İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ NEDİR ” yazımızı ziyaret edebilirsiniz…

MÜSİLAJ SORUNU
Geçtiğimiz haftalarda müsilajla ilgili bir gündem yazısı yayınlamıştık hatırlarsanız. Müsilaj denizlerimizi dış katmanından çevreleyene kadar farkında olmadığımız bir gerçekti. Yapılan araştırmalar bu müsilaj sorunun 2009 yılından itibaren baş gösterdiğini ve denizin neredeyse tamamını kaplamış durumda olduğu belirtildi. Yetkiler hızlı bir temizlik sürecine başlamış olsa da tehlikeli olan durum denizin üst yüzeyindeki değil tabanında kaplı olan müsilaj, eğer tabanda bulunan müsilaj temizlenmezse denizlerde hiçbir canlı yaşayamaz. Bu müsilajın da en büyük etkenlerinden biri çevre kirliliği ve küresel ısınma olduğu bilinmektedir.
Ülkemizi tehdit eden bir diğer küresel ısınma sorununa karşı sürekli bir çalışma yürütülüyor. Tahminlere göre bu musilajın temizlenmesi 3 yılı bulabilir ancak bu süreçte düzenli çalışma devam ederse başarılı olunabilir. Eğer iklim değişiklikleri bu hızda devam ederse dünyanın en genç denizlerinden biri olan Marmara denizi bir bataklığa dönüşebilir ya da kuruyabilir. Çevremize karşı duyarlı olmaktan asla vazgeçmemeli ve denizlerimize karşı koruyucu davranmayı kendimize görev olarak belirlemeliyiz.

ALPERDE KIRMIZI KAR OLAY
Geçtiğimiz cuma günü ise yaşanan son iklim ve doğa olayı herkesi şaşkınlığa uğrattı. Alp dağlarında yağan karların kırmızı olduğu görüldü. Bu kırmızı karların içlerinde mikro alglerin olduğu bilinmekte, güneş ışınlarının daha yoğun bir etkisi olması sonucu oluşan bu durumun buzulları daha hızlı erittiği uzmanlar tarafından belirtildi. Güneş ışınlarının bu denli hızlı bir eritme göstermesi belki de ozon tabakasının eskiye oranla daha da incelmesidir. Ozon tabakası tüm zararlı gazlar ve kimyasallar ile insanlar tarafından her geçen yıl daha da incelmektedir. Bu sebeple dünyanın ortalama ısısının gelecekte birkaç derece daha artması kuraklık, susuzluk gibi tehlikeleri de oluşturabilir.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği yaşayan her canlı için büyük bir tehdit umarız ki bu tehdide karşı tüm dünya ülkeleri ortak bir çaba harcar ve olabildiğince doğayı korumak ve büyütmek üzerine çalışmalar gerçekleşir. Yaşadığımız gezegeni koruyamamak bizden sonraki nesiller için birçok zorluğu beraberinde getirebilir. İnsanlık yalnızca yaşayabileceği bir ortama sahip olursa devam edebilir. Dünyayı ve doğayı korumak hepimizin görevi çevremizi korumayı her zaman düşünmeli ve uğraşmalıyız…
“KÜRESEL ISINMA GERÇEĞİ” üzerine bir yorum