GEZEGENLER / PLANETS

Yaşamın başlangıcından beri insanoğlu devamlı bir dinamik süreçten geçmektedir. Her geçen gün yeni şeyler keşfetmeyi, öğrenmeyi ve fikirlerini kanıtlama yolunda ilerlemektedir. Bilimde aynı insanoğlunun gelişimi gibi değişken, dinamik, hipotezler kuran ve o hipotezlerin gerçekleştirmeyi adayan olaylar bütünüdür. Her geçen gün yeni kavramlar öğrenip, eski kavramları değiştiren bilim, gezegenimiz ve diğer gezegenlerin değerlerini de güncellemektedir. Bu yazımızda gezegenin en güncel tanımını, özelliklerini ve neden gezegen olarak tanımlandıklarını inceleyeceğiz.

Gezegen Nedir?

Gezegen kelimesi, tarihte ilk olarak Antik çağ döneminde “astéres planétai” yani “gezgin yıldızlar” kelimelerinden türetilmiştir. Sonrasında Fransızcada “planéte” olarak adlandırılmıştır. Şu anki dilimizde ise “gezegen” olarak adlandırılmaktadır. Gezegenin tanımı ise güneşin çevresinde bir yörüngeye sahip olan ama yıldız olarak tanımlanmayan gök cisimleri olarak bilinmektedir.

Evrende çok fazla miktarda gök cismi bulunmaktadır. Bu gök cisimlerini ayırt etmek için Uluslararası Gökbilim Birliği (IAU) tarafından belli özellik ve niteliklere sahip olmaları gerekmektedir. Gezegen, az önce tanımda da bahsetmiş olduğumuz gibi güneş yörüngesi etrafında dönen gök cisimleridir. Ama güneşin etrafında kuyruklu yıldızlar, asteroitler gibi gök cisimleri de bu kategoriye girmektedir. Karışmaması için IAU tarafından yapılan açıklamaya göre gezegenler;

  • Güneşin etrafında dönmeli
  • Küre biçimi sağlayacak şekilde kütleye sahip olmalı,
  • Kütle çekimi yüzünden aşırı nükleer füzyon tepkimesi vermeyecek kadar hafif olmalı,
  • Kütle çekimi sayesinde etrafında herhangi bir gezegen oluşturabilecek toz kalıntılarından temizlemiş olmaları gerekmektedir.

Yukarıdaki bu üç özellik gök cisimlerini gezegen olarak nitelendirmemizi sağlar. Tabii gezegen diye adlandırdıklarımız sadece bizim güneş sistemimizde bulunan güneşin etrafında dönen uydular gezegen olarak tanımlanabilmektedir. Başka bir yıldızın yörüngesinde gönen gök cisimleri ise “öte gezegen” olarak adlandırılmaktadır.

Güneş sistemimizde uluslararası gökbilim birliği özelliklerine uyan 8 gezegen bulunmaktadır. Bunlar güneşe en yakından en uzağa doğu sırayla Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’dür. Tabii bu gezegenlerin 6 tanesinin kendi birkaç uydusu da bulunmaktadır. Mesela Uranüs’ün Titania, Umbriel, Oberon, Miranda ve farklı 23 uydusun daha bulunmaktadır. Başka bir örnek ise Dünya’nın uydusu Ay’dır.

Gezegenler IAU değerlendirmesine göre iki kategoriye ayrılmaktadır. Bunlar;

Kayalık gezegenler: Merkür, Venüs, Dünya, Mars

Gaz devi gezegenler: Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün’dür.

Cüce Gezegen Nedir?

Cüce gezegenlerin en güncel tanımı güneşin etrafında dönmekte olan, başka bir gezegenin uydusu olmayan, yörüngesindeki diğer cisimleri temizleyemeyen, hidrostatik bir dengesi sayesinde kütle çekimi olan cisim olması gereklidir.

Güneş sistemimizin etrafında dönen Plüton 1930 yılında keşfedildiği zaman gezegen olarak tanımlansa da Uluslararası Gökbilim Birliği (IAU) 2006 yılında yaptığı açıklamalardan sonra “cüce gezegen” kategorisine girmiştir. Çünkü Plüton’un çoğu özelliği gezegen niteliği taşısa da etrafındaki gök cisimlerini temizleyememesi gezegen kategorisinden çıkarmaktadır.

Öte Gezegen Nedir?

Gezegen güneş sistemi yörüngesinde hareket eden ve belli niteliklere sahip olanlara verdiğimiz ad olarak tanımlamıştık. Öte gezegenler ise güneş sisteminde olmayan, diğer yıldızların yörüngesinde dolaşan gezegenlere denilmektedir. Şimdi bulunduğumuz galakside milyarlarca yıldız ve evrende de milyarlarca galaksi olduğunu düşünecek olursak tahmin dahi edemeyeceğimiz ama yaklaşık olarak 700 kuintilyon-8 adet gezegen bulunmaktadır.

NASA daha çok öte gezegen keşfetmek ve Dünyanın özelliklerine sahip başka öte gezegen bulmak umuduyla 2009 yılında Kepler Uzay Teleskobu’nu uzaydaki yörüngemize yerleştirdi. Teleskop kısa süre içerisinde dünya benzeri birçok öte gezegen bulmayı başardı. Bunlardan bazıları Kepler-438 B, Proxima Centauri, Kepler-186 F’dir. (Öte gezegenlerin “Kepler” adını taşıması Kepler Uzay Teleskobu sayesinde bulunmasıdır.) Bu konu hakkında çalışmalar gün geçtikçe artmakta ve bununla birlikte keşfettiğimiz öte gezegenlerin sayıları da artmaktadır.

Diğer Gezegen Sayılmayan Gök Cisimleri Nelerdir?

Uzayda dolaşan trilyonlarca gök taşı yani asteroid ve kuyruklu yıldız bulunmaktadır. Bunların bazıları gezegenlerimizden kat ve kat büyük olan asteroidlerdir. Zaten uzaydaki gezegen, öte gezegen ve cüce gezegen olmayanların büyük bir bölümünü asteroidler oluşturmaktadır. Geri kalanlar ise toz bulutları ve kuyruklu yıldızlardır. Bunlar genellikle “küçük güneş sistemi cismi” adı ile anılmaktadırlar. Tabi bunun için bazı özellik ve niteliklere sahip olmaları gerekiyor. Bu cisimler; güneşin etrafında dönüyor olmalı, gezegen ya da cüce gezegen niteliklerine sahip olmamalı ve başka bir cismin uydusu olmamalıdır. Ancak bu özelliklere sahip olan gök cisimlerine “küçük güneş sistemi cismi” denilmektedir.

Örneğin asteroid kuşağındaki en büyük gök cisimleri olan Ceres Mars ve Jüpiter arasında 1801 yılında keşfedilmiştir. 1807 yılında yine aynı yerde Vesta gibi gök cisimleri bulunmuştur. Ancak bu gök cisimleri ilk keşfedildiklerinde “gezegen” olarak kategorize edilmiş ve nitelendirilmiştir.  Sonrasında  2005 yılında keşfedilen Eris, Plüton gibi Kuiper Kuşağı’nda bulunan ve Plüton’dan %27 daha büyük olmasıyla Güneş Sistemi’nde bunun gibi daha birçok gök cismi olabileceğinin farkına varılmasına neden olmuştur. Uluslararası Gökbilim Birliği (IAU)’nin gezegen niteliklerini tekrardan düzenlenmesiyle Eris, Vesta, ve diğer gök cisimleri gezegenlikten çıkmıştır.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s