
Geçtiğimiz aylardan itibaren sıkça duyduğumuz ancak gündem haline gelmesi epey uzun süren bir sorunla ülkece karşı karşıyayız. 2009 yılından beri varlığı bilinen ve az miktarda bulunması nedeniyle umursanmayan müsilaj yani deniz salyaları Marmara denizini neredeyse tamamen kaplamış durumda…
Marmara denizini kaplayan bu salyalar geçtiğimiz birkaç ayda gözlemlendi ancak bu denli kaplayan bir yapı ve yayılma geçen yıllarda görülmediği için herkesi şaşırttı. Deniz tabakasının üst yüzeyini kaplayan salyaların denizlerimizdeki yaşamı tamamen bitirmiş olabilir. Bu da yavaş yavaş denizin kurumasına neden olabilecek kadar büyük bir problemdir. Canlı yapısını tehdit eden bu salyalar denizin üst yüzeyini tamamen kalın bir yapı ile kaplayarak canlıların oksijen almasını engelliyor, üst yüzeyde oluşan engel nedeniyle denizin ısınmasına yol açıyor. Bu da canlıların birbir ölümüne neden oluyor.
Yapılan tetkiklerde bu salyalara sebep olan başlıca nedenlerin; Sıcaklık değişimi, kirlenen denizler ve atıklar, yanlış tarım ve sulama yöntemleri olduğu biliniyor. Yetkililer tarafından göz önünde çok fazla tutulmayan ve göz ardı edilen bu sorun gelecekte ülkemizi ve denizlerimizi müthiş bir tehlikeyle karşı karşıya bırakıyor. Eğer bu soruna karşı bugün mücadele edilmezse artık içerisinde canlıların yaşamadığı, insanların yüzemediği daha da önemlisi, ülkemizin sıcaklık oranlarında büyük etkisi olan denizlerimiz birer bataklık haline gelecek.

İstanbul belediyesi ve Çevre ve şehircilik bakanlığının bu duruma karşı hızlı bir temizlik ve mücadele hareketinde oldukları basın tarafından duyuruldu. Ancak uzman isimler tarafından yapılan açıklama da bu durumun tamamen bitebilmesi için 5 – 10 yıl gibi bir sürede temizleme çalışmaları ve atık kirliliğinin durması gerektiği söylenmektedir. Çalışmalar bırakılmazsa 10 yıl sonrasında ancak denizdeki canlıların tekrardan yaşayabilecekleri ve barınabilecekleri söylenenler arasında yer almaktadır.
Bu sabah alınan haberlere göre bu müsilaj tabakası yayılmayı yalnız Marmara denizi ile bırakmayıp, Ege ve Karadeniz bölgelerinde de hızla yayılma göstermiştir. Başlangıçta yalnızca İstanbul için görülen bu sorun artık ülkemizin tamamı için bir tehdit. Tüm deniz kıyısı bulunan bölgelerde yerli halkın, çeşitli kuruluşların ve devlet kurumlarının hızla temizlik çalışmalarına başladığı sürekli basın tarafından duyurulmaktadır. Ülkemizi ve bu bereketli toprakları korumak bu ülkede yaşayan herkes için önemli bir borçtur. Çevreyi korumak bugün ve gelecek nesiller için bizlerin görevidir. Bu mesele tüm diğer sorunlardan daha önemli ve acildir. Bu sebeple herkesin artık çevreyi kirletmemeye ve doğayı korumaya özen göstermesi gerektiğinin önemli bir işaretidir. İlerleyen günlerde umarız ki bu sorun tamamen çözülür.