
Kitabın Türü: Edebiyat, Roman
“Bütün kadınlar deliriyordu, birinciliği ev hanımlarına verdiler.”
Bu hafta tatlı bir kitabın yorumu ile karşınızdayım. Adından da anlaşılacağı üzerine ev hanımları ile alakalı, okurken güldüren bazen de ağlatan cinsten bir kitap.
Kitabımızın karakteri Nur, radyo sinema mezunu ev hanımı olmaya karar vermiş bir apartman yöneticisi. Ev hanımı değil de ev anası desem daha iyi olur sanıyorum, o yüzden ev anası olmaya karar vermiş bir apartman yöneticisi diyeyim. Yazdığı yazıları apartman panosuna asıp düşüncelerini aktarmayı seven, tatlı birisi. Yazmaya karar vermesi, düşünceler beni şişireceğine yazayım da eli şişirsin düşüncesiyle başlıyor. Sonra bunları haftalık olarak apartmanın panosuna bir bir asıyor. Yazılarını okuyan komşularının onu ziyaret etmesiyle de bizi evine gelen komşuları ile tanıştırıyor.
Kitap genel olarak yaşam alanı ev olan kadınların hayatlarından bahsediyor. Bahsederken de esprili, gerçekçi ve eleştirel bir dil kullanmış. Edebi ve sanatsal bir kaygı taşımıyor kitap belirtmek isterim, biraz sokak dilinde yazılmış. Edebi bir beklentiniz varsa hiiiç olmasın. Ben en çok “şarkısı bile var…” diye girdiği cümlelerini sevdim, ister istemez şarkıya eşlik edip kitaptan kopmalar oluyor ama olsun çok keyifli.
Benim panoya astığı yazılardan en sevdiklerim “Hüsam ve Camışları, Asılı Kalma Sanatı, Baaçi baçi tambo togeda çikiçikiçikita” oldu. Ay yazarken bile gülüyorum, o kadar eğlenceli ama kitabın sonu… Hala bile paramparçayım, gözümden pıt diye bir damla yaş düştü. Okuduğunuz zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız çünkü gerçekten sonu çok hüzünlü bitti. Böyle değil midir zaten, kahkahaların sonu genelde gözyaşıdır. Umarım bunu okuyan ve okumayan herkesin kahkahalarının sonu sadece çok gülmekten akan gözyaşları olur.
Daha fazla uzatmadan küçük bir alıntı ile bitirmek istiyorum: “Bayan mıyız, hanım mıyız, çiçek miyiz, kadın mıyız? İkrah getirdim, yettiniz! İguanayız!”
İyi okumalar diliyorum, okur kalın.