
Geçen hafta Nedir kategorimizde incelediğimiz ihracat kavramından sonra bu hafta onu tamamlayan diğer kavram ithalat’ı inceliyoruz. İthalat ve ihracat birbiriyle tamamen ilişkili iki kavramdır. Ülkelerin üretim, satış, gelir ve gider benzeri birçok maddi gelir durumunu oluşturan İthalat kavramının detaylarına hadi inelim.
İthalat kavramı anlam bakımından öz kaynaklarca üretilmeyen, dış ülkelerde üretilip satın alınan mal, ürün ve mamullerin iç piyasaya yani ülkeye getirtilerek satılması ve kullanılmasına verilen attır. İthal etmek hiçbir ülke için öncelik değil iken ihraç etmek her zaman önceliktir. Çünkü ihracat üretilen öz kaynakları kullanılarak ülkeye gelir kazandırırken, ithalat ise var olan geliri dışarda üretilen bir ürün ya da mal için harcamaya sebep olmaktadır. Bu sebeple her ülke temelinde ihracat fazlası vermeyi ve ithalat oranlarını düşürmeyi amaçlar.
İTHALAT’IN ÜLKELER İÇİN ÖNEMİ
İthalat ile ülkeler üretemediklerini satın almaktadır. Örneğin ülkenizde kendi öz kaynaklarınız ile üretemediğiniz bir ürün varsa veya bu ürün miktarı arzı karşılamıyorsa bu durumda dışardan almak zorundasınız. Bu da ithalatı gerektirir, ithalat ihtiyacı olmamasının bir yolu vardır. Bu da üretimdir, üretim yalnızca devlet bazlı olmak zorunda değildir. Günümüzde büyük çaplı uluslararası birçok şirket kurulduğu ve bağlı olduğu devlet dışındaki ülkelerde de üretim yapmaktadır. Buna yabancı yatırımcılık denir. Ülkelerin 2 temel ihtiyacı para ve maldır. Para ve mal anlamında gelir getirmeyi destekleyen de çoğu zaman ticari ilişkiler ve yabancı yatırımcılardır.
İhracat kadar ithalat da çok önemlidir. İthalat ve ihracatın dengede tutulması her ülke tarafından amaçlansa da birçok ülke bunu tam olarak başaramayabilir. Günümüzde ekonomik olarak kalkınmış ve öz kaynaklarınca yeterli olan ülkelerin bile ithalata ihtiyacı olduğunu unutmayın. Çünkü ithalat yalnızca geliştirilmiş ürünlerin değil ham maddelerinde pazarını barındırır. Ayrıca ülkeler arasındaki ticari ilişkiler ithalat ve ihracat bazlı anlaşmalarla gelişmektedir.

İTHALAT’IN EKONOMİK ETKİLERİ
İthalatın düşük ya da yüksek olmasının çeşitli etkileri olduğu söylenebilir. Bu ticari denge maddi gelirlerin düzenlenmesi, ürün tedarikinin gerçekleşmesinde büyük etkilere sahiptir. Şimdi ithalatın durumlara göre etkilerini listeleyelim;
İthalatın az olduğu ülkelerde etkileri ve durumlar
- İhracat fazlası ile ülke varlıkları kar edecektir.
- Ülke içindeki öz kaynaklar yeterlidir bu sebeple üretim miktarında belirli arz düşüşü gerçekleşir.
- Dış borçlanma oranları düşüktür.
- Ticari ortaklıkların geniş ağlara ulaşması şart değildir.
- Üretilen ürünler halka daha ucuz fiyatlarda satılır.
- İhracat karı ithal edilen ürünleri karşılayacaktır.
İthalatın fazla olduğu ülkelerde etkiler ve durumlar
- İhracat oranlarının düşük oluşu ticari dengede açık oluşturur.
- Ülke içindeki kaynaklar ya da üretim yetersiz olabilmektedir.
- Endüstriyel alanda yeterli gelişim sağlanmamış olabilir.
- Dış borçlanma miktarı artış gösterir.
- Milli kaynaklar ve markaların kullanımı ithal edilenlere göre düşüş göstermeye başlar.
- Cari açık oluşmaya başlar.

İTHALATTAN EN YÜKSEK 10 ÜLKE (2020)
ÜLKELER MİLYAR ($)
1 ABD 2.612.379.157
2 Çin 2.134.987.265
3 Almanya 1.287.378.667
4 Japonya 748.361.565
5 Birleşik Krallık 669.640.211
6 Fransa 660.117.344
7 Hong Kong 627.327.031
8 Güney Kore 535.172.391
9 Hollanda 521.452.417
10 Hindistan 507.580.001
İthalat oranları yüksek olan ülkelerin her zaman zararda olan ya da ekonomik güçlük çeken ülkeler olmak zorunda değildir. Bu listede göreceğimiz gibi ülkeler ekonomik olarak güçlü ve ihracat oranları da yüksek olan ülkelerdir. Bu gelir gider dengesinin oluşturduğu oran artışı ile ilgilidir. Birçok ülke ihracat oranlarına göre bir miktar ithal ürün almaktadır. Çünkü ülke sınırları içerisinde ürün çeşitliliğini sağlamak amaçlanmaktadır. halkın istekleri bu şekilde de karşılanmaktadır.