
Kitabın Türü: Edebiyat, Roman
“Bir ev nedir, diye düşündüm: kardan yağmurdan korur insanı, penceresi vardır, dışarıya bakarsın, ama dışarıda değilsin, hem hayata aitsin hem kendi fanusundasın.”
Suzan Defter… İki ayrı insanın günlüklerinden iki ayrı hayat ve düşünceler… Günlüklerden birisi Ekmel Bey isimli yalnız bir avukata, diğeri ise Derya’ya ait.
Ekmel Bey, anne ve babası arasındaki çekişmeler ve rekabetin bolca olduğu bir ortamda büyümüş, talihsiz bir evlilik yapmış, her şeyden çokça bıkmış ve yalnız bir karakter. Derya ise, daha küçük bir çocukken annesini kaybetmiş, hayatındaki önceliğini abisi haline getirmiş bir kadın.
Kitabın sağ ve sol kısmında ayrı günlükler bulunuyor. Okurken bu sayfanın devamı burası değil ki gibi bir düşünceye kapılabilirsiniz ama endişeye mahal yok, diğer sol ya da sağ sayfaya denk geliyor devamı J. Az önce de belirttiğim gibi iki ayrı kişiye ait iki farklı günlük.
Kitabın arkasında “12 Eylül’ün gölgesinde boğulan bir aşk hikayesi” yazılmış fakat ben kitabın son sayfalarına kadar pek bir şey göremedim açıkçası, o yüzden 12 Eylül Darbe zamanını anlatıyor gibi bir düşünceye kapılmayın.
Yazarımız o kadar akıcı ve naif bir dil kullanmış ki, bütün cümlelerin altını çizip sosyal mecralarda paylaşasınız gelecek. Ve bir gün içerisinde bitirebileceğiniz derecede de içine alıcı. Ben şahsen bir günde bitirdim, oturup saatlerce okumayı sevmeyen bir insanı bile saatlerce oturtabilecek bir anlatıma ve akıcılığa sahip olduğunu düşünüyorum.
İlk defa bir kitap hakkında ne yazacağımı bilemiyorum, yorum yapmak gerçekten çok zor. Okumadan bilemezsiniz ve ben ne yazsam basit kalacak. Ondan mütevellit güzel iki alıntı ile yorumumu sonlandırmak istiyorum.
“Mutlu ailenin tarifi üç aşağı beş yukarı aynıdır, ama bir de mutsuz ailelere bak, hiçbiri diğerine benzemez.”
“Eşya yalnızlıkta çok ses verir.”
İyi okumalar diliyorum, okur kalın.
“SUZAN DEFTER – AYFER TUNÇ” üzerine bir yorum