
Kitabın Türü: Edebiyat, Roman
Yaşar Kemal’in, “Zülfü büyük kapıdan bu romanıyla girmiştir.” diyerek büyük bir övgü gösterdiği kitap.
Öncelikle benim için bu kitap okuduğum diğer Livaneli kitaplarından daha ayrı bunu belirtmeliyim. Okuduğum en harika kitabıydı. Herkesin mutlaka okuması gerektiğine inanıyorum, ayrıca verilen mesajların doğru bir şekilde algılanması ve süzgeçten geçirilmesi ile birlikte de bakış açınızın değişeceği kanaatindeyim.
Kitap, çok güzel bir adada mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşayan insanların yanına ülke yönetiminden emekli olmuş bir diktatörün adaya yerleşmesi sonucu yaşananlardan yani, adada değişen yaşam şeklinden, çekilen ızdıraplardan ve adada yaşayan insanların yaşanan bu durum karşısında verdiği mücadeleden bahsediyor. Başka bir bakış açısıyla baktığım zaman da ekosistemin bozulmasıyla nelerin değişeceğini anlatıyor, tabii bunu görebilene. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını gözler önüne seriyor.
Livaneli, tüm kitap boyunca ülke siyasetimize de göndermelerde bulunmuş. Bunu okuduğunuz zaman direkt olarak fark edeceksiniz. Tabii sadece ülkemiz değil dünya hakkında da göndermeler var diye düşünüyorum ben.
Kitabın dili epey anlaşılır nitelikte, nereye çekerseniz oraya gidebilecek birçok ironiye de sahip. Bu durum benim inanılmaz hoşuma gitti. Livaneli hiç kaygı gütmeden mesajları birer birer vermiş. İçine çeken konusu ve anlatımıyla bir film izliyor gibi hissedeceğinizden eminim, şahsen ben öyle hissettim.
Çok fazla uzatmadan ve spoiler vermeden güzel bir alıntı ile yorumumu bitiriyorum “Biz insanlar, sınırlarımızı bilmeden kendi aklımızı beğeniyoruz, öğrenmiyoruz, akıllanmıyorum. Her şeyi anladığımız zaman da genellikle iş işten geçmiş oluyor.”
İyi okumalar diliyorum, okur kalın.